Siyaset
Anayasaya Aykırı Kanun Hükmünde Kararnameler İptal Edilsin!
Türk Milleti ve Devleti Tarikat Kültürü İle KHK ler Kullanılarak Terbiye Edilemez.
Şimdi Demokratik Türkiye İçin Genel Greve Gidilecek Süreçli Demokratik Eylem Zamanı.
Tayyip Erdoğan ve Ekibi tarafından çıkartılan son 695 ve 696 sayılı KHK ler, siyasi iktidarın, çağdaş anlamda devlet yönetme kabiliyeti olmadığını göstermiştir. İş bu kararnamelerle, iktidar kendi denetiminde paramiliter güçlerin oluşumuna zemin hazırlamakta ve iktidar bu güçleri de muhaliflere ve sivil halka karşı tehdit unsuru olarak kullanılma maksatlı olarak, 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti halkının ve devletinin, iktidarın mensup olduğu tarikat terbiyesi yönetilmesini amaçladığını da gözlemlenmektedir.
Son yayınlanan KHK lerle, iktidar herkesin lanetlediği ve üzerinde Amerikancı Fetö’cü gladyonun girişimi olarak mutabık kalındığı, 15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek, iktidara yakın tarikat mensuplarının kurduğu ve TSK dan geçmişte irticacı oldukları için ihraç edilenlerce yönetilen, ve bir paramiliter organizasyon olan SADAT tipi örgütlerle, Büyük emeklerle kurulmuş ve saygınlığı olan meşru Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin terbiye edileceğini sanmaktadır.
Ama bu KHK ler son gelişmelere göre geniş kesimler tarafından şüphe ve huzursuzlukla karşılanmıştır.
Tayyip Erdoğan, Kudüs konusunda kazandığı görece destekle, geniş kitlelerin bu atmosferde alınan son KHK kararlarına karşı çıkmayacağını ve sorgulamayacağını hesap etmektedir. Fakat alınan bu son kararlar TC nin devlet olarak, iç işleyişine doğrudan müdahale ve darbedir. Bu kararlarla tüm anayasal kurumlar hiçe sayılmıştır. Fetö de bunu yapmak istemektedir ve Ergenekon, Balyoz vs gibi çeşitli davalar göz önünde bulundurulduğunda bunu yapmıştır.
Bu iktidar döneminde, bugüne kadar milyonlarca satılan tüfek ve tabanca, işe alınan "binlerce özel güvenlikçi", son dönemde Malatya ve Manisa’da Alevi evlerine atılan çarpı işaretleri, mutlak iktidar için, Fetö ve PKK bahane edilerek demokrasinin bu KHK ler ile iptal edilmesi, mevcut iktidarın niyeti konusunda, milletçe iktidarın maksatları konusunda endişeyi daha da artırmaktadır.
Siyasi İktidar bu KHK ler ile ben ne yaparsam yapayım haklıyım ve susacaksınız demektedir.
Bölgenin içinde bulunduğu zor durumda ve Türkiye'nin emperyalistler tarafından tazyik altında bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, ekonominin sahte bilgilerle şişirildiği, işsizliğin tavan yaptığı, kadın ve çocuk haklarının gittikçe geriye gittiği, ifade özgürlüğünün iptal edildiği, emekçilerin haklarının ve sendikaların yaşamlarının vb konuların geriye gittiği bir dönemde çıkarılan bu KHK, PKK ve FETÖ nün ve destekçileri olan bilumum emperyalistin, iç barışı, birliği ve huzuru bozmak ve iç savaşı tetiklemek için fırsat kollamasına yardımcı olacaktır.
İçerde demokrasiyi, devleti, insan haklarını işletmeyen, dışarıda Emperyalizme karşı da direnemez.
Bunun için Siyasi iktidar derhal bu kararnameleri iptal etmelidir. Türkiye'yi ateşe ve kardeş kavgasına atmadan geri dönmelidir. Demokratik işleyişe ve modern TC devletinin kuruluş felsefesi olan, saç ayaklarına ve ayarlarına geri dönmelidir. Aksi takdirde iktidar, muhalifler ve milletin, gücünü TC kuruluş felsefesinden, Anayasadan ve kanunlardan alan meşru direnişi ile karşılaşacaktır. Bu Anayasal bir haktır. Ve bu hakkın bu şartlara göre kullanılacağını da iktidar göz önünde bulundurmalıdır.
Bu KHK lere karşı muhalefet ise, eşgüdümlü olarak, söylemden, iyi kontrol edilen ve provokasyona yol açmayacak, toparlayıcı, emperyalistlere, PKK ye ve FETÖ ye de fırsat vermeyecek yerli / milli eylemler için harekete geçmelidir. Mevcut durumda; partiler, sendikalar, meslek odaları ve diğer kitle örgütleri anlaşmalı, ortak bir güç olarak alana çıkmalı ve sonuç alıcı eylemlere başlamalıdır. Bu eylemsellik, Türkiye’yi, KHK lerle yönetilen şamar oğlanı durumundan, demokratik bir işleyişe geçen ve anayasanın ve kanunların, devletin işlediği bir duruma geçmesine yöneltecek olan şartların oluşması için mutlak şarttır. Eylemsellikte ve çözümde iktidara oy verenleri de düşündürecek ve kazanacak bir yol bulunmalıdır. Muhalefet artık, hepsini toplasan bir "Tayyip Yapmıyor " imajından çıkmalıdır. İşte tarihi fırsat ayağına gelmiştir. İyi ve kolektif liderlik ve kolektif eylem planı ile asgari demokratik müşterekte buluşularak, gerekirse genel greve gidecek şekilde iyi bir hazırlıkla, istenilen amaca ulaşılabilinecektir.
Aksi takdirde, bir nesil daha, Tayyip Erdoğanların, demokrasi ile mukayese edilemeyecek iktidarında, yaşamlarını sürdürecektir. Bunun vebali de, sadece, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimini her ne pahasına olursa olsun kazanmak isteyen, Tayyip Erdoğanlarda değil, aynı zamanda, şimdiki durumda güven vermeyen, ilkeli hareket etmeyen, ABD, Fetö ve PKK ile arasına, kesin çizgi çekmekte zorlanan bir görünüm sergileyen, sadece eleştiren ve kendi gündemini ve programını yansıtamayan muhalefette de olacaktır.
İşte şimdi demokrasinin yerleşmesi ve KHK lerin sona erdirilmesi için söylem değil, iyi koordineli, hedefe yönelik, sonuç alıcı eylem zamanıdır. Eylemin adresi ise artık sokaktır, iş yerleridir, okullardır ve TBMM dir.
Demokratik ve modern devletin tüm organları ile işlediği, çağdaşlığın öne çıktığı bir Türkiye için herkes görev başına geçmelidir. Artık Devleti demokrasiyi ve insan haklarını özümsemiş olanlar devir almalıdır. Vakit tamamdır!
Saygılarımla.
Sefa YÜRÜKEL – 26 Aralık 2017
Sosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve terörizm araştırmacısı
Hollanda Türkleri Konseyi Başkanı
- Ayrıntılar
- Kategori: siyaset
- 27 Aralık 2017 tarihinde oluşturuldu